Bugün yeni bir tarif vermek yerine, gerçekleşen bir hayalimden bahsetmek istedim sizlere.
Ailemin dört kuşaktır getirdiği pastane kültürünü 5. kuşak olarak devam ettirirken, onu nasıl geliştireceğimi hep düşündüm. Bununla ilgili pek çok adım attım ama 1999 aralık ayında Beyaz Fırın’da bifiil çalışmaya başladığımdan bu yana bir hayalim vardı ki sanırım yapmayı en çok istediğim şey buydu; köklerimizin atıldığı Avrupa yakasına geri dönmek.
Emlak danışmanımız Nispetiye Caddesi üzerinde uygun bir bina olduğunu söylediğinde, binayı görmeye giderken “acaba bu sefer oldu mu, bulduk mu istediğimizi?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bir bankanın olduğu bina boşalmıştı. Hemen ekibimle paylaştım bilgileri, birlikte gittik, yerinde çalıştık tekrar, tekrar, tekrar… Hep birlikte, doğru nokta olduğuna karar verdik.
Binanın ilk projesini gördüğümde çok heyecanlandım, iki katlı bahçeli Etiler’in “Tip Ev” lerinden biriydi. Yeni bir proje yerine aslına sadık kalarak binayı yeniden yaptık.
Beyaz Fırın Brasserie olduk ama özümüzü kaybetmiyoruz; biz bir pastaneyiz. İçeri girdiğinizde 6,5 metrelik bir pasta tezgahı ve iki asırlık Beyaz Fırın ruhu ile karşılıyoruz sizi.
Rengarenk pastalarımız…
Kurabiye tezgahımız…
Tasarımda Art Deco dokunuşlar…
Butik çikolata markamız Chocolat Chez Nathalie için hazırladığımız bölüm; özel günler için special çikolatalar, söz ve nişan çikolataları, bebek çikolataları…
Keyifli zamanlar geçirebileceğiniz, kutlamalarınız, şirket yemekleriniz için üst katımız.
Yeşilin enerjisini, kış bahçemizde hissedin istedik.
Elma şekeri, çocukluğuna dönmek isteyenler için.
Tarihçe duvarımızda Beyaz Fırın klasiklerimiz, turkuaz sandalyelerimiz eşliğinde; paskalya çöreği, acıbadem kurabiyesi, beyaz çikolatalı frambuazlı profiterol, makaron, polka ve babka…