Kadıköy Mağazamızın Hikayesi

İki asırlık markamız, adeta müşterilerimiz ile büyüdü. Anadolu Yakası’nda oturan pek çok İstanbullunun hayatına dokunduk yıllar içerisinde. Öyle çok hikaye biriktirdi ki müşterilerimiz… Hayata dokunan küçük anılar; öğrenciyken, çalışanken, anneyken, dedeyken, torunken yaşanan… 1836 yılında Makedonya’dan İstanbul’a gelen Fırıncı Stoyanof Ailesi’nin Balat’ta başlayan hikayesi, 100 yıl sonra Anadolu Yakası’na geçti ve burada büyüdü. Bir Anadolu Yakası markası olan Beyaz Fırın’ın Kadıköy Çarşı’da bulunan dükkanı, 1930’lardan bu yana birçok anıya ev sahipliği yapıyor.

Bu anılardan bahsederken kuru poğaçanın yerine ayrıca değinmemiz gerek. Kadıköy vapur iskelesinden karşıya geçmek üzereyken mağazamıza uğrayan kuru poğaçasından alıp, vakti varsa limonata eşliğinde küçük dükkanımızda ayaküstü yiyerek vapura yetişenler… Vakitleri yoksa sıcacık kuru poğaçalarını paket yaptırıp, vapurda çayla yemeği tercih edenler… Ya da anneannesinin gezmeye çıktıklarında uslu durduğu için ödül olarak elinden tutup Beyaz Fırın’a götürdüğü, birlikte kuru poğaça yediği ve limonata içtiği çocuklar…

Kuru Poğaça, Beyaz Fırın denilince ilk akla gelen ürünlerden biri. 2 asırlık serüvenimizde, birçok kişinin geçmişinde, anılarında büyüyen Beyaz Fırın’ın klasikleşen ürünlerinden.

Atadan çocuğuna geçen fırıncılık mesleğinin inceliklerini de kaybetmeden hazırladığımız kuru poğaçanın bir kuralı var ki buna hep özen gösteriyoruz. Fırından çıkmış kuru poğaçanın altına sertçe vurduğunuzda, eğer parmağınız içine geçerse, poğaça hamurunun kıvamı tam ve iyi pişmiş demektir.

Henüz yorum yapılmadı.

Bir yanıt ekleyin.

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.